Ana içeriğe atla

Kayıtlar

PLEVNE SAVAŞI

En son yayınlar

15 TEMMUZ DARBESİ

15 Temmuz 2016 tarihinde ordu içerisinde örgütlenmiş olan FETÖ, savaş uçakları, helikopter ve tanklarla kanlı ve çılgın yeni bir darbe girişiminde bulunmuştur. Sokakta darbeye karşı çıkan vatandaşların üzerine tankları sürmüştür. Ankara ve İstanbul’da, Cumhurbaşkanlığı, parlamento, emniyet ve kamu binaları ile darbeye karşı çıkan insanları savaş uçaklarıyla bombalayan FETÖ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da suikast girişiminde bulunmuştur. Darbe girişimi halkın ve devletin diğer unsurlarının karşı koymasıyla başarısız olmuştur. Darbe girişimi sırasında 173 sivil, 62 polis ve 5 asker hayatını kaybetmiştir. Darbecilerin saldırısında ayrıca 1491 kişi de yaralanmıştır. Darbe girişimi başarılı olsaydı, binlerce masum insan hayatını kaybetmiş, demokrasi ve özgürlükler ortadan kaldırılmış ve Fetullah Gülen’in sapkın dini görüşleri ekseninde askeri bir diktatörlük kurulmuş olacaktı. Bu çağ dışı darbe girişimine farklı düşünceden toplumun bütün kesimleri; siyasal partiler, sendikalar...

ÇANAKKALE SAVAŞI

Çanakkale Savaşı, 1. Dünya Savaşı'nın sonlarına yaklaşırken 1915- 1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadasında Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. Çanakkale savaşı, Birinci Dünya Savaşı içindeki, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir. Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. 1. Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre önce, 1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti son Afrika topraklarını İtalya’ya kaptırmış, 1912-1913 Balkan hezimeti ise, Rumeli’deki son Türk hakimiyetini silip süpürmüştür. Bulgar ordularının İstanbul kapılarını zorlaması, 500 yıldır Türk olan Rumeli’nin kaybı, İstanbul ve Boğazların güvenliğinin tehlikeye girmesi, o zamanın devlet adamlarında siyasi yalnızlığımızın doğal bir sonucu olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla 1. Dünya Savaşı’na rastlayan günlerde Osmanlı Devleti yalnızlıktan ve emniyetsizlikten kurtulmak istemiş; fakat Balkan savaşının kötü hatıralarının tesiri altında...

İSTAMBUL'UN FETHİ

Daha muhasara   başlamadan evvel Boğazkesen hisarının yapılmasından sonra Sultan Mehmed, İstanbul’u karadan askerî bir kordon altına aldırmış, şehirden dışarıya ve dışarıdan şehre kimseyi bırakmamaları hakkında kat’i emir vermişti; zaten imparator da dışarıdaki halkı şehre aldıktan sonra kapıları kapatmıştı; fakat denizle muvasala kesilmemişti. Rumlar bu deniz yoluyla sahildeki Türk köylerini basarak bir kısmını esir ve bir kısmını öldürüyorlardı. 1453 senesi Şubat ayında Sultan Mehmet dökülen topun İstanbul Önüne götürülmesini emretti. Top altmış manda ile çekiliyordu; topun kaymaması için iki tarafına ikişer yüz asker konmuştu; yolun bozuk kısmında ve köprü yapılacak yerlerde yolu düzletmek ve tahta köprü yapmak için önceden elli inşaat ustası ve iki yüz amele gönderilmişti. Nihayet top İstanbul’dan beş mil uzakta bir yere getirildi(1). Topun naklinden evvel on bin kişilik bir kuvvetle Karaca Paşa gönderilerek Misivri, Ahyolu ve Vize ve sair kaleleri aldı. Siliv...

KOSOVA SAVAŞI

1.Kosova Savaşı, 1389 yılında Osmanlı Devleti ile Sırpların önderliğinde birleşen, Bosna, Hırvat, Arnavut, Bulgar, Macar ve Çek askerlerinden oluşan İttifak güçleri arasında meydana geldi. Osmanlı ordusunu Murad Hüdavendigar komuta ederken, Sırpların önderliğindeki Haçlı birliklerini Sırp Despotu Lazar komuta etmiştir. Sırp Kralı Lazar’ın bölgede tek güç kalarak gittikçe sivrilmesi Osmanlı Devleti adına rahatsız edici bir gelişme olarak görüldü. Genel olarak kaynaklar, savaşın fitilinin ateşlenmesini I. Murad’ın 1388’de Lazar üzerine yürüyüp, Osmanlı birliklerinin Plonçik’te yenilgiye uğramasına bağlar. 1388'deki yenilginin sebep gösterildiği savaşın Bleka'da Bosna Kralı Tvrtko ile yapıldığı, bunun üzerine I. Murad'ın Lazar ile Tvrtko arasında gizli bir iş birliği olduğu zannına kapılarak doğrudan Lazar'ın üstüne yürüdüğü ileri sürülür. Tüm bu gelişmeler Kosova Savaşı için gerekli nedenleri oluşturur, Osmanlı Devleti ile Sırpların önderliğindeki müttefik kuvvetleri ...

PASİNLER SAVAŞI

Selçuklular ile Bizanslılar arasında yaşanan bu savaşın tarihteki önemi büyüktür. Yüzyıllık çarpışmalardaki ilk büyük meydan muharebesi olarak bilinir. Bizans'ın gücünü anlamak amacıyla yapılan bir savaş olarak da akıllara kazınmıştır. Pasinler Savaşı'nın nedenleri ve sonuçları aşağıda yer almaktadır. Bu savaşın tarihteki önemi ve hangi yıllar arasında kimlerle yapıldığına dair tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. PASİNLER SAVAŞI NEDENLERİ Pasinler Savaşı öncesinde Bizans ordusu Anadolu topraklarında hâkimiyetini sürdürüyordu. Bu sırada devam eden Türk akınları ise Bizans ordusu tarafından durdurulmak isteniyordu. Ancak Büyük Selçuklu Devletinin amacı Anadolu'yu yurt edinmekti. Savaşın en büyük iki sebebi de budur. Pasinler savaşı, 1048 yılında Erzurum sınırlarında bulunan Pasinler'de Büyük Selçuklu ve Bizans ordusu arasında yapılmıştır. Anca savaş sırasında Gürcü ve Ermeniler Bizans ordusunu desteklemiştir. SONUÇLARI: Pasinler Savaşı, Büyük Selçuklu Devletinin z...

KURTULUŞ SAVAŞI

Kurtuluş Savaşı Kurtuluş Savaşı, Bir iftihar, bir intizar, bir yadigar. Ezberledik, ezberleyince unuttuk. Şimdi hatırlıyor gibi yaptığımıza bakmayın, neyi hatırladığımızı bile bilmiyoruz. Hadi şimdi birlikte hatırlayalım. Önce Kurtuluş Savaşına kadar geçen zamanı hatırlayalım... 1. Dünya Savaşı'nın neticeleri belli olmuş, Almanya'nın mağlup olacağı anlaşılmıştı. Sultan Reşat, muhtemel ki memleketin içler acısı haline dayanamayıp kalp yetmezliğinden vefat edince (3 Temmuz 1918) yerine hiç istemese de Sultan Vahdettin tahta geçirildi. İttihatçılar ise memleketi içine düşürdükleri halden utanç duyarcasına istifa etmiş, hatta Talat'inden Enver'ine, Cemal'inden Şakir'ine Alman torpidosuna binip kaçmışlardı.  Koca memleket kala kala 57 yaşında, hastalıklarla boğuşan, ciğerleri sönmüş bir saltanat varisine, Abdülhamid'in kardeşi Mehmed'e (6. Mehmed - Vahdettin) kalmıştı. Öyle ki; ayakta durmakta bile zorlanan Sultan Vahdettin, cülusunda halkın ka...